Yolsuzluk nedir?
Geniş çerçevede değerlendirildiğinde yolsuzluk; verilmiş olan yetkinin menfaatler veya özel amaçlar için kötüye kullanılması olarak tanımlanabilir. Bir başka deyişle, yolsuzluğun temeli; çıkar gözetmektir. Bu demektir ki çıkar çatışması bu kavramın özüdür.
Yolsuzluk; kişi-kuruluş-devlet arasında olabilir. Eskiden beri kişiler, kuruluşlar ve devletler arasında yolsuzluk olgusuna mutlaka rastlanmıştır ve bu durum önlem alınmadığı sürece devam edecektir.
Yolsuzluk denildiğinde ilk olarak rüşvet akla gelmekle birlikte yolsuzluk kavramı bununla sınırlı değildir. Rüşvet, nüfuz ticareti, görev ve yetkinin kötüye kullanımı, haksız zenginleşme, zimmet, suç gelirlerinin aklanması, gizleme, adaletin engellenmesi vb. yolsuzluk kavramı altında değerlendirilmelidir.
Yolsuzluğun olumsuz etkileri
- Yolsuzluğun yol açabileceği olumsuz etkiler arasında;
- Haksız rekabete yol açmak,
- Yatırımcı güvenini sarsmak,
- Toplumun iş dünyasına olan güvenini zedelemek,
- Hukuk devletini zayıflatmak,
- Girişimciliği engellemek,
- Serbest piyasayı zayıflatmak,
- Ekonomik istikrarı tehlikeye atmak,
- Toplumsal değerlerin yozlaşmasına yol açmak,
- Şirket itibarını zedelemek,
- Şirketin olası soruşturmalar ve yasal süreçlerden doğan kanuni harcamalarının artmasına sebep olmak
sayılabilir.
Durum Tespiti
Dünya Bankası, yolsuzluk ve rüşvetin küresel çaptaki rakamsal boyutunun 1 trilyon USD’nin üzerinde olduğunu tahmin ediyor.
Yolsuzlukla mücadelede dünyanın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından olan ve 100’ün üzerinde ülkede faaliyet gösteren Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün (Transparency International) çalışmasına göre, 2020 yılı Yolsuzluk Algı Endeksi’nde Türkiye, 40 puanla 86. sırada yer almıştır.
Bu durum “güven” temeline dayanması gereken uluslararası ticareti ve bunun baş aktörleri olan kuruluşları olumsuz etkiliyor. Adalet, şeffaflık, hesap verebilirlik, dürüstlük gibi temel değerleri de kökünden sarsıyor ve tüm topluma zarar veriyor.
Pek çok hükümet, rüşvet ve yolsuzluğun önüne geçmek için yasal düzenlemeler yaptı. Uluslararası anlaşmalarla desteklendi. Fakat yolsuzluğu kökünden yok etmek pek mümkün gözükmüyor.
Ülkeler ve hükümetler düzeyindeki bu çabaların, şirketler düzeyinde de desteklenmesi çok büyük önem kazanıyor. Şirketlerin yolsuzluğu engelleyecek sistemler geliştirmesi ve uygulaması hem bu çabaların desteklenmesini sağlayacak hem de şirketlerin verimliliğine ve karlılığında büyük katkıda bulunacak. İşte tam bu noktada ISO37001 standardı devreye giriyor.
ISO37001 Standardı
Yolsuzluk denildiğinde ilk olarak rüşvet akla gelmekle birlikte yolsuzluk kavramının bununla sınırlı olmadığını belirtmiştik. Bununla birlikte ISO37001 standardı “Rüşvetle Mücadele Yönetim Sistemi” olarak, yolsuzluğun sadece “rüşvet” boyutunu içerecek şekilde yayınlandı. Fakat standart, yolsuzluk ve rüşvet kavramlarını kuruluşların kendilerinin tanımlamasına ve kendi yönetim sistemlerinin kapsamını istedikleri gibi genişletebilmelerine de olanak sağlıyor.